Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan 2026 Yılı Yıllık Programı, sosyal güvenlik sisteminde emeklilikten sağlık hizmetlerine, dijitalleşmeden yaşlı bakımına kadar birçok alanda önemli değişiklikler öngörüyor. Türkiye Gazetesi’ndeki yazısında sosyal güvenlik uzmanı İsa Karakaş, programın yalnızca teknik bir yol haritası değil, sosyal devlet anlayışını yeniden şekillendiren bir belge olduğuna dikkat çekti.
Karakaş, değerlendirmesinde programın temel amacını,
“Sosyal güvenlik sistemini daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve çağın gereklerine uygun hâle getirmek”
sözleriyle özetliyor.
Emeklilikte Dijitalleşme ve Kayıt Dışıyla Mücadele
Programın öne çıkan başlıklarından biri, dijital ve yeşil dönüşümün sosyal güvenlik sistemine entegrasyonu oldu. Yapay zekâ ve büyük veri destekli analizlerle kayıt dışı istihdamın azaltılması hedefleniyor.
İsa Karakaş, bu dönüşümün önemine işaret ederek,
“Kayıt dışı istihdam oranı genel olarak yüzde 25–28 bandında seyrediyor. Ancak asıl sorun, ücretlerin eksik bildirildiği kayıtlı kayıt dışılıktır. Bu alanda henüz istenen mesafe alınabilmiş değil”
ifadelerini kullanıyor.
Karakaş’a göre, yapay zekâ destekli denetim sistemlerinin etkin şekilde devreye alınması hâlinde, çalışanların gerçek kazançları üzerinden SGK’ya bildirim yapılması mümkün olabilecek. Bu durumun emeklilik, işsizlik ve geçici iş göremezlik ödemelerine doğrudan olumlu yansıması bekleniyor.
Yaşlı Nüfus İçin Yeni Güvence: Uzun Süreli Bakım Sigortası
Nüfus projeksiyonları, Türkiye’de yaşlı nüfus oranının önümüzdeki yıllarda hızla artacağını ortaya koyuyor. 2060 yılı itibarıyla her dört kişiden birinin 65 yaş üstünde olacağı öngörülüyor.
Bu tabloya dikkat çeken İsa Karakaş,
“Yaşlı bakımının yalnızca ailelerin omuzlarında bırakılması artık sürdürülebilir değil. Bu nedenle bakım sigortası, gecikmiş ama son derece gerekli bir adımdır”
değerlendirmesinde bulunuyor.
2026 Yılı Programı kapsamında, uzun süreli bakım sigortası sisteminin hayata geçirilmesi için hazırlıkların hızlandırılması planlanıyor. Bu yeni sigorta kolu ile yaşlı bireylerin evde ve kurumlarda bakım süreçlerinin mali güvence altına alınması amaçlanıyor.
Sağlık Harcamalarında Alarm ve Önleyici Hizmetler
Genel Sağlık Sigortası harcamalarındaki hızlı artış, programda özel olarak ele alınan başlıklar arasında yer aldı. Son yıllarda sağlık harcamalarının katlanarak büyümesi, sistemin sürdürülebilirliği açısından yeni tedbirleri zorunlu kılıyor.
Karakaş, bu noktada önleyici sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yaparak,
“Sağlık sisteminin yükünü azaltmanın yolu, hastalık ortaya çıktıktan sonra değil, hastalık oluşmadan önce müdahale etmektir”
ifadelerini kullanıyor.
Bu kapsamda, aile hekimliği birimlerinde hipertansiyon ve kardiyovasküler risk taramalarının yaygınlaştırılması ve izleme çalışmalarının 2026 yılı sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
Engelli Bireyler İçin Dijital ve Sosyal Destekler
Programda, engelli bireylerin sosyal hayata ve istihdama katılımını artırmaya yönelik düzenlemelere de yer veriliyor. Ulusal Engelliler Veri Tabanının güncellenmesi, engelli iş koçluğu hizmetlerinin ülke genelinde yaygınlaştırılması ve e-Rapor sistemiyle dijital entegrasyonun tamamlanması planlanıyor.
İsa Karakaş, bu düzenlemelerin önemini şu sözlerle dile getiriyor:
“Engellilerin istihdama katılımı sadece sosyal bir sorumluluk değil, aynı zamanda anayasal bir yükümlülüktür. Veri kalitesi ve dijital entegrasyon bu sürecin anahtarıdır.”
Sosyal Güvenlikte Yeni Bir Denge Arayışı
2026 Yılı Yıllık Programı, sosyal güvenliği yalnızca bir kamu harcaması olarak değil; toplumsal huzurun, ekonomik istikrarın ve geleceğe güvenle bakmanın temel unsurlarından biri olarak ele alıyor. Önümüzdeki dönemde atılacak adımların, sosyal koruma sisteminde daha dengeli ve kapsayıcı bir yapı oluşturması bekleniyor.
“2026 Yılında Sosyal Güvenlikte Önemli Değişiklikler Geliyor”
Önceki Haber
BİM’den Finans Hamlesi: Katılım Bankası Kuruluyor
Sonraki Haber
Altın ve Gümüş Durmuyor